![hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat) hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat)](http://belgelisozluk.com/kitapickapagi2/2_87fc7612328b028e666347dbee38128f.jpg)
hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat)
![hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat) hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat)](http://belgelisozluk.com/belge_b52/2_ead811b1674b0c9c4eedf05951404aaf.jpg)
hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat)
![hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat) hav (1) isim. Arapça hav) Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy: 'Koltuk kadifesinin havı dökülmüş, kimi yeri öylesine kirlenmiş ki muşambaya dönüşmüş.' - O. Rifat)](http://belgelisozluk.com/kitapgorseli3/3_4439169138933690387fc7612328b028e666347dbee38128f87fc7612328b028e666347dbee38128fkgrls.jpg)